MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "İmralı'ya kimse gitmezse ben giderim" şeklindeki çıkışı sonrası uzunca bir süre sessizliğini koruyan CHP, TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda nihai kararını açıkladı.
Ana muhalefet partisi, olumlu bir karar çıkması durumunda terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüşecek heyete üye vermeyeceğini açıkladı:
"Böyle bir toplantının milletimizden gizlenerek yapılmasının doğru olmadığını söylemek isterim. Burada herkesin her siyasi partinin pozisyonunu açık şekilde ortaya koyması önemlidir. CHP olarak heyete üye vermeyi doğru bulmuyoruz."
Emir, komisyonda kalmaya devam edeceklerini de ekledi.

Siyasetçi, komisyonun CHP'li üyeleriyle birlikte toplantıdan çıktıktan sonra da kameralar karşısına geçti. Toplantının kamuoyuna kapatılmasına sert tepki gösterdi:
"Biz şu ana kadar üç kez kapalı toplantı yaptık. Bunların kapatılmasına tavrımız olumluydu. MİT Başkanı geldi, bakanlar geldi. Devletin güvenliğiyle ilgili bizimle paylaştılar veya paylaşabilecekleri düşüncesiyle kapalı olması gerektiğini düşündük.
Ancak bugünkü toplantının milletin gözü önünde yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Biz on yıllardır Kürt sorunu diyebilen, Kürt sorununun ancak tüm kesimlerin açıklıkla, samimice, cesaretle ve meclis zemininde konuşarak çözebileceği ve demokratikleşmeyle ve anayasal eşit vatandaşlıkla çözülebileceği bir sorun olduğunu söyleye gelen partiyiz.
Bu nedenle de bu komisyona böyle bir katkı verdik. Ama yapılan oylamada kapalılık kararı çıkınca da bu noktadan sonra bu komisyon toplantısı kapalı olacağı için kapalı oturumda olmamızın kalmamızın doğru olmayacağını değerlendirdik ve kapalı bölümüne katılmama kararı aldık.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak tarihsel bir tutarlılık içinde Kürt meselesinin demokratik yollardan çözümünü her zaman savunduk, savunmaya devam ediyoruz. Birileri bırakın Kürt sorununu, Kürtlerin varlığını bile inkar ederken biz bu sorunun var olduğunu cesaretle dile getiren ve çözüm önerileri sunan partiyiz.
Dün olduğu gibi bugün de barış ve çözüm için atılacak samimi adımların sonuna kadar destekçisiyiz. Meselenin meclis çatısı altında kurulacak bir komisyon marifetiyle milletten bir şey saklamadan şeffaflıkla konuşulması ve çözümü fikrinin sahibiyiz. Bundan sonra da terörsüz ve demokratik Türkiye'yi inşa etmenin kararlılığıyla milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak komisyonda olacağız.
Meclis'teki komisyon bugün 18. toplantısını yapmaktadır. Ancak geldiğimiz aşamada milli iradeyi ipotek koyan kayyum uygulamaları sürmektedir. Kürtlerin belediye meclislerine girmesini suç sayan utanç davalarında insanlar aylardır cezaevlerinde yatmaktadır.
10 yılı bulan siyasi tutsaklıklarda hiçbir ilerleme kaydedilememiş, aksine yeni siyasi davalarla demokrasimiz darbeci bir kuşatma altına alınmıştır. Demokratik siyasetin önü açılmak yerine siyasi davalarla daha da tıkanmıştır.
Böyle bir dönemde iç barışımızı sağlamak için bu sorunla sorunlara çözüm üretilmesi gerekirken tüm meselenin İmralı'ya gidip gitmeme konusuna sıkıştırılmasına milletimizin rızası yoktur. Bu kararın olmazsa olmaz olarak tanımlanması, tarihi bir kavşak ve tek seçenek olarak öne sürülmesi komisyonun kuruluş amacıyla uyumlu değildir.
Elbette sürece katkı verecek her görüş kıymetlidir. Bu amaçla devlet yetkilileri İmralı ile zaten görüşmekte. Milletvekillerinden oluşan bir heyet de adaya gidip gelmektedir. Komisyonumuzda 11 partiden 51 milletvekili bulunmaktadır. Ama komisyonumuzun başkanı bile olmadan sadece 5 milletvekilinin adaya gitmesi yerine teknolojik imkânlardan yararlanarak daha kolay, daha katılımcı ve daha tartışmasız bir sürecin yönetilmesi mümkündür.
Siyaset emrivakiler üzerine tutum almakla değil, toplumun ihtiyaçlarına ve beklentilerine göre yapılır. Toplum kayyumların kaldırılması, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması ve demokratik siyasetin önünün açılması gibi olmazsa olmaz kolay ilk adımların bile atılmadığı bu süreçte bu ısrarın çözüm iradesine hangi katkıyı yapacağına ikna değildir.

Bu doğrultuda AK Parti başta olmak üzere diğer partililerin kararıyla İmralı Adası'na gidecek komisyon heyetine partimizden üye vermeyi doğru bulmuyoruz.
Hatırlatmak isteriz ki bugün herkesin ne diyeceğini beklediği Cumhuriyet Halk Partisi bir kapatma davasıyla karşı karşıyadır. Seçilmiş 16 belediye başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı hapistedir. Kadınlara, çocuklara ve ailelere zulmedilmektedir. Ama partimiz her şeye rağmen demokrasi, barış ve çözüm umuduyla bu komisyonda kalmaya devam etmektedir.
Eğer bu milletin barış umutları 10 yıl önce olduğu gibi bir kez daha şahsi hırs ve ihtiraslara heba edilmeye çalışılırsa Cumhuriyet Halk Partisi durduğu yerde kararlılıkla durmaya devam edecektir. Partimiz ülkemize barışı da, demokrasi ve adaleti de getirecek iradeye sahiptir."
Emir, AKP'nin tavrını da eleştirdi.
İktidar partisinin süreci sahiplenmeyen bir konumda olduğunu vurguladıktan sonra "Yürütmenin başındaki Sayın Cumhurbaşkanı ve onun partisi uzakta durmayı tercih etmektedir. Bugün de anlaşılmıştır ki bu süreçle ilgili de, atılacak adımlarla ilgili de her partinin açık ve net tavır alması gerekir. Pozisyonunu tüm millete anlatabilmesi gerekir" ifadesini kullandı.
NEFES
Esad'ın sarayı yakıldı, tüm eşyalar yağmalandı! İşte Esad'ın sarayından geriye kalanlar26 izlenme
Sedat Peker'den Mehmet Ağar hakkında bomba açıklamalar! "Tarık Ümit'i öldürttün"123 izlenme
Zarrab '50 Milyon € rüşvet verdim' dedi, Çağlayan'ın o sözleri akıllara geldi !2179 izlenme
Hakaret davaları kazanç kapısı olmaktan çıkarıldı20 izlenme
'İş yok, sigorta yok Avrupa'ya gideyim dedim' diyen Konyalı vatandaş da Yunan polisinden dayak yedi !274 izlenme
Nihal Bengisu Karaca'nın canlı yayında zor anları1335 izlenme
Sosyal yardım alanlar için düğmeye basıldı: CHP'li belediyeler artış yapacak23 izlenme
ÖSYM, üniversite sınav sonuçlarını neden açıklamıyor? Milyonlarca öğrenci ve aileleri bekliyor27 izlenme
Merkez Bankası'nın yeni krizi 159 ton altın! Çok düşündüler, çözüm bulamadılar!
CHP'de yeni mitingin adresi belli oldu: Anlamlı seçim
CHP'den Biden'ın, 'soykırım' sözüne tepki! "Onarılması güç yaralar açacaktır"
Katar olayını bir de Hüsnü Mahalli'den dinleyin 'Suudiler ve Katarlılar vahabidirler, Türklerden nefret ederler !'