Aile Dayanışma Ağı (ADA), sekizinci buluşmasını Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi ve sivil toplum gönüllüsü Dilek Kaya İmamoğlu, öz vatanında kendilerini özgür, eşit ve güvende hissetmeyen gençlerin ülkeyi terk etmek istediklerini vurgulayarak, "Bin bir emekle hak ettikleri üniversite diplomalarının bile bir çırpıda iptal edilebildiği bir ülkede, gelecek planı kuramıyorlar. Gençlere geleceğe ümitle baktıkları bir ortamı sunmak bizim sorumluluğumuz. Umutlu bir geleceğe doğru atılan bu adımlar; çocuklarımızın ve gençlerimizin eşit, adil, güvenli bir hayata kavuşması için verdiğimiz mücadelenin en güçlü teminatıdır. Bugün Ekrem İmamoğlu, bu vizyonu ortaya koyup milletin sevgisini kazandığı için Silivri’dedir” dedi.
19 Mart operasyonlarının ardından mağdurlar aileler tarafından kurulan ADA, sekizinci buluşmasını Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirdi. Buluşmaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı ile İmamoğlu’nun annesi Hava İmamoğlu ve kız kardeşi Neslihan Yakupçebioğlu katıldı. İstanbul Barosu ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu da kurumsal olarak ADA buluşmasına destek verdi. Sanatçılar, Deniz Türkali ve Ali Altay da buluşmaya destek veren isimler arasında yer aldı. Sekizinci buluşmasın basın açıklaması, Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu tarafından okundu. İmamoğlu’nun açıklamasının ardından sırasıyla Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Halil Çalış‘ın kız kardeşi Hicran Çalış Konca ve Saraçhane’de tutuklanan gençlerden Ata Bulut Bostan söz alarak, kendilerinin ve ailelerinin yaşadıkları hukuksuz süreci kamuoyu ile paylaştı.
“Herkes için eşit ve adil işleyen bir hukuk düzeni istiyoruz”
Konuşmasına, buluşmaya katılanlara destekleri için teşekkür ederek başlayan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Haftalar geçtikçe yaşanılan mağduriyetlerle birlikte adalet talebimiz de büyüyor. Geçen zaman umudumuzu kırmıyor, tam tersine güçlendiriyor. Ne kadar kalabalık ne kadar azimli ve ne kadar haklı olduğumuzu gördükçe, umudumuz katlanıyor. Sadece kendi mücadelemiz için değil, ülkemizin geleceği için de ümit doluyoruz. Aile Dayanışma Ağı’nın haklı taleplerini her buluşmamızda tekrarlamakta fayda görüyorum. Biz; yargılanmama değil, tutuksuz yargılama talep ediyoruz. Masumiyet karinesinin korunmasını bekliyoruz. Herkes için eşit ve adil işleyen bir hukuk düzeni istiyoruz. Düşüncelerini dile getirdiği ya da kaleme aldığı için özgürlüklerinden mahrum bırakılanların tutuksuz yargılanmasını, özgürlüklerine kavuşmasını diliyoruz. Hiçbir delil olmadan kimsenin ailesinden koparılmamasını talep ediyoruz.
“Talebimiz; siyasetin yargı üzerinden elini tamamıyla çekmesidir”
26 Eylül’de, sevgili eşim Ekrem İmamoğlu’nun, kamuoyundaki adıyla ‘bilirkişi davası’ duruşması vardı. Davanın içeriğine bakıldığında, tamamen siyasi bir dava olduğu açıkça belli oluyor. Biz, diğer davalar gibi bu davanın da hedefinin Ekrem İmamoğlu'nun tüm ülkede yarattığı umudu, inancı, mücadele ruhunu bitirmek olduğunu çok iyi biliyoruz. Bizim talebimiz; yargının bağımsız olması, siyasetin yargı üzerinden elini tamamıyla çekmesidir. Ancak ne yazık ki bu siyasi davaların tüm hızıyla devam ettiğini görüyoruz. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan yeni operasyon ve diğer belediyelere yönelik devam eden operasyonlar, bu siyasi dava süreçlerinin bir parçasıdır. Artık bu süreçte yaşanan hukuksuzluklar o kadar meydanda ki herkes, İstanbul’dan sonra sıra Ankara’ya ne zaman gelecek, diye konuşuyordu. Hukuki değil siyasi açıdan bu adımın atılması bekleniyordu. Beklenen de oldu.
“Nasıl ki geç gelen adalet, adalet değilse yarım kalmış bir adalet de adalet değildir”
Belediyelere açılan davalar ve yargı süreçleri, bir baskı unsuru olarak kullanılıyor. Belediye başkanları sindirilmeye, yerel yönetimlerin halka hizmet götürmesi engellenmeye çalışılıyor. Milletin oyuyla seçilenler, milletin iradesini temsil eder. Adaletsizce tutuklanmaları, baskılarla kontrol edilmeye çalışılmaları doğrudan millet iradesinin ve hakkının gasbıdır. Bu baskılar, sadece belediye başkanlarına da yapılmıyor. Sanat dünyası, medya, öğrenciler, fenomenler, sivil toplum kuruluşları, her alandan aktivistler, adaletsiz tutuklamalarla sindirilmeye çalışılıyor. İçi boş davalar, yoktan yaratılan suçlarla toplumu susturma, yaşam alanını daraltma çabası zirveye ulaşmış durumda. Muhalifler için ‘beraat’ kelimesi neredeyse ortadan kalktı. Onun yerini ‘ev hapsi’ ve ‘yurt dışı çıkış yasağı’ aldı. İnsanlar, bir davaya bile dönüşmemesi gereken iddialar nedeniyle, evlerine hapsediliyor, yurt dışına çıkmaları engelleniyor. Bizim bu hak ihlallerine sevinmemiz bekleniyor. Nasıl ki geç gelen adalet, adalet değilse; yarım kalmış bir adalet de adalet değildir. Mahkemeler, üzerlerinde hiçbir siyasi baskı hissetmeden, suçsuz insanlar için beraat kararı verebilmelidir.
“Gençlere geleceğe ümitle baktıkları bir ortamı sunmak bizim sorumluluğumuz”
Tüm bu hukuksuz uygulamalar nedeniyle, gençlerimiz, ne yazık ki yurt dışında bir gelecek düşlüyor. Öz vatanlarında kendilerini özgür, eşit ve güvende hissetmedikleri için ülkeyi terk etmek, yurt dışında çalışmak istiyorlar. Bin bir emekle hak ettikleri üniversite diplomalarının bile bir çırpıda iptal edilebildiği bir ülkede, gelecek planı kuramıyorlar. Bu yüzden onları suçlayamayız. Gençlere geleceğe ümitle baktıkları bir ortamı sunmak bizim sorumluluğumuz. Yeni eğitim-öğretim yılı başladı, üniversiteler açıldı. Çocuklar ve gençler, giderek derinleşen eğitim ve barınma sorunlarıyla baş başa bırakılmış durumda. Sevgili Ekrem İmamoğlu’nun eğitime, gençlere verdiği önemle İBB; kreşler, öğrenci yurtları açtı. Bu soruna yönelik çok önemli adımlar attı, atmaya devam ediyor. Umutlu bir geleceğe doğru atılan bu adımlar; çocuklarımızın ve gençlerimizin eşit, adil, güvenli bir hayata kavuşması için verdiğimiz mücadelenin en güçlü teminatıdır. Bugün Ekrem İmamoğlu, bu vizyonu ortaya koyup milletin sevgisini kazandığı için Silivri’dedir. Gençlere güvende hissettirmek için yapmamız gereken daha çok şey olduğunu biliyoruz. Önce adaleti, önce hürriyeti, önce eşitliği bu topraklara getirmeliyiz. Bu oluncaya kadar Aile Dayanışma Ağı mücadeleyi sürdürecek, bu ses susmayacak. Adalet ve demokrasi isteyen herkesle birlikte yolumuza devam edeceğiz.”
TELE1
Diyanet bundan da geri kalmadı: Küs çiftleri barıştıracak!
‘Solcu musun’ diye sorup ülkeye almadılar!
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu satılıyor!
İngiltere sığınmacıları Ruanda'ya gönderme planı yapıyor
Manisa, Tuzla, Bilecik ve Yozgat’ta aynı yöntem: AKP giderayak kasayı boşalttı!
Sağlık Bakanlığı açıkladı: Türkiye’deki corona virüsü vaka sayısı 13 bin 531'e, can kaybı ise 214'e yükseldi!
CHP-İYİ Parti ittifakına 'İlkeli ittifak diyenlerin siyasi çürüme hali' diyen Bahçeli'ye cevabımızdır !
AKP'li vekiller ve yöneticiler artık sokağa, halkın içine çıkamıyor! AKP'li vekile halktan büyük tepki!
Sedat Peker yılbaşı gecesi fotoğrafla mesaj verdi
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü’nde çağrı yaptı: Tutuklu gazeteciler bir an önce serbest bırakılmalı