İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 24 Ekim'de İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP2nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve Necati Özkan hakkında ‘casusluk’ soruşturması başlatmıştı.
Başsavcılık 4 Temmuz’da ‘casusluk’ suçlamasıyla tutuklanan Hüseyin Gün’e ait dijital materyallerin incelendiğini bildirmiş, Gün’ün dijital materyallerinde sivil kişilerin ya da şirketlerin temin etmesinin mümkün olmayacağı askeri mühimmat ve silahlara ait fotoğraflara rastlandığı öne sürülmüştü.
Yanardağ sabah gözaltına alınmış, aynı günün akşamı TELE1’e Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nca (TMSF) kayyım atanmıştı. Dün (25 Ekim) de Yanardağ’ın gözaltı süresi 24 saat uzatılmıştı.
Hüseyin Gün etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebiyle verdiği ifadesinde ‘Piiq’ isimli bir firması olduğunu, bu şirkette eskiden ABD İstihbarat Servisi’nde çalışan Aaron isimli bir ortakla çalıştığını ve ‘İmamoğlu’nun seçim kampanyasına destek’ olduğunu iddia etmişti.
Soruşturmada İmamoğlu, Özkan, Yanardağ ve İBB odaklı ‘yolsuzluk’ operasyonlarının ikinci dalgasında tutuklanan İsttelkom AŞ’nin tutuklu Genel Müdürü Melih Geçek’in ifadesi alındı.
Necati Özkan’ın ifadesi şöyle:
"Ben reklamcılık sektöründe faaliyet gösteren bir şirketin sahibiyim. Ekrem İmamoğlu ile ilk kez 2014 yılı seçim kampanyası öncesinde tanıştık. Daha sonra 2019 yılı 23 Haziran seçimleri 31 Mart 2024 seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasını yönettim. 2014 yılından önce kendisi ile herhangi bir tanışıklığım yoktu. Ben bu seçimlerde seçim kampanyası ücretini ya CHP İl Başkanlığına ya da CHP Genel Merkezine fatura ettim. Kendisi ile aramızda herhangi bir para alışverişi olmadı.
Melih Geçek isimli şahsı Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı olarak bilirim. Hatta hatırladığım kadarıyla Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanı iken Melih de Beylikdüzü İlçe Yöneticisiydi. Merdan Yanardağ isimli şahısla yüz yüze hiçbir görüşmem olmamıştır. Sadece kanal kapatma cezası aldıklarına ‘geçmiş olsun’ mesajı atmıştım. Bunun dışında bir irtibatımız yoktur. Hatta bir programında benim aleyhime benim yazdığım kitapla ilgili olarak konuştuğunu da biliyorum.
Hüseyin Gün isimli şahsı ise 2019 yılında tanıdım. 2019 yılında iki seçim yapıldı. Biz ilk seçimi kazandıktan sonra şuan ismini hatırlamadığım bir yakınım bana Hüseyin Gün isimli şahsın benimle görüşmek istediğini söyledi. Bana yurt dışında teknoloji üzerine şirketi olan başarılı bir iş adamı olarak tanıttı. Ben de şu an ismini hatırlamadığım yakınımı kıramadığım için kendisini ilk seçimden sonra ikinci seçime yaklaşık 510 gün kala bir randevu verdim.
Randevuya annesi olarak tanıttığı bir şahıs ile geldi. Hatırladığım kadarıyla toplantıda seçim başarısı sebebiyle bizi tebrik etti. Kendisini Amerikalı iş adamı olarak tanıttı. Bostonda bir teknoloji şirketinin olduğunu, bu şirketin medya takip sistemi üzerine çalıştığını, bize ikinci seçim için destek olmak istediğini söyledi. Konuşma bu şekilde sonlandı. Bu toplantıda ben Hüseyin Gün ve annesi olarak tanıttığı şahıs dışında başka kimse yoktu.
İkinci seçimi de kazanınca Hüseyin Gün bana annesinin Ekrem Bey’i çok sevdiğini, muhakkak tanışmak istediğini belirten bir talep ile bana ulaştı. Ben de talep üzerine ikinci seçimden yaklaşık 1,5 ay sonra Ekrem Bey’le bir randevu ayarladım. Randevuya Hüseyin Gün yine annesi ile geldi. Burada talep üzerine Ekrem Bey şahıslarla bir fotoğraf çektirdi, daha sonra Hüseyin Gün medya takip işi için Ekrem Bey’le çalışmak istediğini söyledi. Ekrem Bey de kendisine bir örnek sunum hazırlayıp teklifte bulunup değerlendirelim dedi.
Örnek sunum Türkiye’de aynı sektörde çalışan şirketlerden bile aşağıdaydı. Bu sebeple teklife sıcak yaklaşmadık. Ayrıca Türkiye’de bu işi yapan şirketler aylık 400500 dolar talep ederken Hüseyin Gün bizden yaklaşık 34 milyon dolar talep etti, bunu da duyunca teklifi reddettik. Hatta şahıs bende bir dolandırıcı intibası yarattı. Hatırladığım kadarıyla tekliften dolayı ufak bir tartışmamız oldu.
Bu görüşmeden sonra 2025 yılında İBB operasyonlarından hemen önce bana bir geçmiş olsun mesajı atmıştı, ben de teşekkür etmiştim. Bunlar dışında ne yüz yüze ne de herhangi bir vasıtayla kendisiyle iletişimimiz olmamıştır.
Hüseyin Gün ile aramızdaki görüşmeler yukarıda bahsettiğim gibi randevu talebine, fiyat teklifine ilişkin görüşmelerdir. Merdan Yanardağ’la olan görüşmemiz hatırladığım kadarıyla o dönem korona virüse yakalanması sebebiyle geçmiş olsun demek maksadıyla yapılmıştır.
Yukarıda da ifade ettiğim üzere Hüseyin Gün ile iki adet yüz yüze görüşmemiz olmuştur. Bu görüşmelerle ilgili yukarıda detaylı beyanda bulundum. Balıkesir ilinde dosya şüphelilerinden hiçbiri ile yüz yüze görüşmem olmamıştır. Benim ofisim ve ikametim Akmerkez civarındadır. Burası çok işlek bir yer olduğu için herkesle ortak baz vermiş olabilirim.
Bu programı (WİCKR) hiç duymadım, kullanmadım. Programa ilgili bir bilgim yoktur. Ben hayatım boyunca WİCKR isimli uygulamayı kullanmadım. ‘Bluestar81Necati’ isimli kullanıcı ben değilim. Hüseyin Gün’ün beyanlarını kabul etmiyorum.
PiiQ Medya isimli şirket Hüseyin Gün’le biz medya takip için teklifte bulundukları şirkettir. Ayrıca özellikle belirtmek isterim ki bu toplantı seçimlerden 1,5 ay sonra yapılmıştır.
Seher Elçili Alaçan isimli şahsı tanımıyorum. Hüseyin Gün’ün manevi annesi olup olmadığını bilmiyorum. Hüseyin Gün’ün annesi ile ilgili birinci soruda cevap vermiştim. Kendisi ile bir kez Ekrem Başkan ile birlikte, bir kez de Hüseyin ile birlikte ofisime geldiğinde görüşmüştük. Ben Hüseyin’in ortaklarının olduğunu bilmiyorum. İlk defa duydum. Dolayısıyla ortaklarının ne iş yaptığını bilmiyorum. Hüseyin’in bana bundan bahsettiğine dair beyanlarını kabul etmiyorum.
Sunuma kadar zaten ücretlilik konu olmadı. Sunumdan sonra da zaten yüksek bir ücret talep ettiği için birlikte çalışmadık. Ben Hüseyin’e İBB veri tabanı ile ilgili hiçbir soru sormadım. Ben hayatımda Osint Darkweb diye bir şey duymadım. İBB veri tabanı ile ilgili Hüseyin ile aramızda bir görüşme geçmedi.
Benim Hüseyin Gün’ün beyan ettiği gibi kendisinden raporları alıp Ekrem İmamoğlu’na ilettiğim hususu yalandır. Yine ifademde bahsettiğim üzere ‘WİCKR’ programını zaten hiç kullanmadım. Ekrem İmamoğlu’nun yol haritasının Aaron Barr isimli şahıs tarafından oluşturulduğu, Hüseyin Gün tarafından bunun bana iletildiği, benim de Ekrem İmamoğlu’na ulaştırdığım hususu yalandır. Hüseyin Gün’ün aleyhime olan hiçbir beyanını kabul etmiyorum.
Bir seçim kampanyası hazırlığı aylar önce başlar. Ben ‘Kahramanın Yolculuğu’ isimli kitabımda seçim sürecini detaylı şekilde yazdım. Benim bu süreçteki görevim İmamoğlu’nun halka tanıtılmasıydı. Benim dijital tarafla herhangi bir alakam yoktu. Seçimden sonra bize tavsiye niteliğinde pek çok teklif geldi. Hüseyin de bunlardan biriydi. Biz yüksek teklif verdiği için kendisini kibarca dinleyip reddettik. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum."
Yabancı çiftçiye var, Türk çiftçiye yok10 izlenme
Semih Turan ilçe ilçe saydı: İşte CHP’nin İstanbul’da kazanabileceği belediyeler24 izlenme
Saraçhane'de gözaltına alınan 13 kişi tutuklandı10 izlenme
HSK'dan 621 hakim ve savcı hakkında karar: Mehmet Ağar'la yemek yiyen başsavcı Yargıtay'a atandı!9 izlenme
O markadan tepki çeken karar: Boykot çağrısı yaptı işten çıkarıldı!19 izlenme
Anneler Günü’nde yürek sızlatan isyan! Günde en az bir kadın katlediliyor17 izlenme
Vatandaşın sofrasından 39 pide eksildi26 izlenme
Metro Turizm'den istismar videosu açıklaması: Muavin sigortalı değil, videoyu kaldırın81 izlenme
'Sayıştay'ın gizlediği raporlar Meclise gelsin, yolsuzluklar ortaya çıksın'
Varlık Fonu’nun kârı 2019’da yüzde 48,3 düştü!
AKP'li Şamil Tayyar, art arda istifaları değerlendirdi: "Bu sayı daha da artacak"
Ekrem İmamoğlu: "13 bin fark 806 bin oldu. Sonra 1 milyon oldu. Şimdi sayamayacağın kadar olacak"