Özgür Özel Brüksel'den seslendi! "AKP Türkiye'de ne olursa olur, ben yaparım orada kalır sen konuşursan seni şikâyet ederim diyor. Erdoğan'a sevap olan başkasına neden günah olsun"

10 izlenme 12 Ekim 2025
Reklamlar

CHP, "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" duygusuyla yurt dışında bu kez Brüksel'de mitinglerini gerçekleştirdi. Mitingde konuşan Özgür Özel, 19 Mart sürecini anlatarak Erdoğan'a seslendi. Özel, "Ekrem İmamoğlu'nun tek suçu Erdoğan'ı yenmesidir" dedi.



Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının tutuklanmasından sonra millet iradesine sahip çıkıyor mitinglerinin yeni adresi bu defa Belçika'nın başkenti Brüksel oldu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, milletvekilleri ve belediye başkanları, Brüksel'de düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde, bir araya geldi.

Miting, Belçikalı devlet adamı Jean Rey'in adını taşıyan Yer Jean Rey Meydanı'nda yapıldı. Avrupa'nın birçok canlılığı, sabahın erken saatlerinden Brüksel'e hareket etti.

OTOBÜSLERLE, MİTİNG İÇİN GELDİLER

Almanya, Hollanda ve Fransa'daki CHP ilişkileri ile CHP'ye gönülden veren yurttaşlar, otobüslerle mitinge giriş yapmak üzere Brüksel'e geldi. Württemberg Eyaleti CHP Birliği de yoğun katılım sağlarken, yolda tır şoförleri mitinge giden kafilelere destek verdi. Birlik temsilcileri, “Avrupa'daki yurttaşlarımızın demokrasiye, laikliğe ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkma kararlılığında onları gururlandırıyor” açıklamasında bulundu.

CHP LİDERİ ÖZGÜR ÖZEL BRÜKSEL'DEN SESLENDİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ilk yurt dışı mitinginde Brüksel'den bir kez daha adaleti vurgulayarak halka seslendi. Özel'in konuşmasından satır başları şöyle:

Belçika'dan Hollanda'dan, Almanya'dan, Fransa'dan, Avrupa'nın dört aynından bölgedeki, bölgesel demokrasiye adalete seçilmişlere ve seçeneklere sahip olan Cumhurbaşkanı Adayının ve geleceğin iktidarının arkasında değerli demokratlar hoş geldiniz.

Bugün bu kalabalık hem bizim hem de Türkiye'deki milyonların yüreğini ısıtıyor. Ayaklarınıza emeklerinize sağlık. Bugün bu meydan bize ve Türkiye'ye çok şey söylüyor. Birilerinin söylediği gibi, küçümsediği gibi Avrupa'daki Türkler, ülkenin dertlerinden uzak, ülkelerin sorunlarına kulak tıkayan yılda bir kez gelip tatilini yapan giden, ülkesini yaratan insanlar değil, Türkiye için ülkenin gelecekteki zamanları için sözü olan kahramanlar.

19 Mart'ın ardından İstanbul'da ve tüm ülke genelinde mitingler gerçekleştirdik. Dediler ki sadece miting yapıyorlar, toplanıp toplanıp dağılırlar. Uzun sürmez dediler, yaz gelince ne yapacaklar dediler, ama her çarşamba akşamı İstanbul'da bir ilçede, her hafta sonu Türkiye'nin bir başka güzel ilinde, en çok AKP'nin kalesi olarak adlandırılan bölgede, o şehrin en tarihi yerlerinde tarihin en büyük mitinglerini gerçekleştirdik. Çünkü yaptığımız şey bir miting değil bir eylemdi, bir karşı koyuştu. İşte o yüzden 61. eylemimizde Brüksel'de sizlerleyiz.

Burada eylem yapmaya, sesimizi duyurmaya, dayanışmaya, sizden güç almaya, izlere umutlar bir araya geldi. Buraya gelmeden önce Türkiye'de iktidar sahipleri her zamanki kolaycılıkla "Yurt hedefine mi gideceksiniz? Türkiye'yi mi alkışlamak" gibi savsatalara sarılmaya başladı. Birisinin kumar oynayacaksa karşı tarafında düşman olması gerekiyor, biz burada sorun yaşamaya başlıyor, güç çalışmaya, güç hataları, dosta sarılmaya geliyor.

“AKLINIZI BAŞINIZA ALIN MANSUR YAVAŞ YALNIZ DEĞİLDİR!”

Suçsuz yerde 207 hapiste bulunan cumhurbaşkanımız adayı Ekrem İmamoğlu'na, Adana gibi başkan Zeydan Karalar'a, Toroslar'ın yiğit evladı Muhittin Böcek'e onların da içinde olduğu 16 belediye başkanımıza bireysel siyasetçiye bürokrata, Türkiye'deki tüm siyasi tutuklulara, Selahattin Demirtaş'a, Figen Yüksekdağ'a, bundan dolayı kim varsa, ona sahip oldum.

Diğer yandan birinden kurtuldum diğerine gelin diye Mansur Yavaş'ı hedefine çalışan çalışanlara "Aklınızı kendiniz alın Mansur Yavaş yalnız değil" demeye geldik.

Öte yandan Erdoğan ile al ver ilişki içinde olduğu için adresli kumpaslarına susanlar var, Türkiye sığınmacılara baksın, kara ilerikolumuz olsun diyenler var. İşte bugün burada bütün o demokratların olduğu gibi, bir arada çıkar hesaplarıyla Türkiye'nin karşısındaki planlara sus irin olanlarına da tarih önünde kaydediyoruz kimseden bundan endişe duyduğunu.
Irak'ın işgaline, Amerika ile birlikte nükleer silah var diye susanları ansıl tarih bugün utandırıyorsa, Amerika ile birlikte Suriye'deki darbeye susanları görüyoruz ve yapmıyoruz.

"KONUŞULMASINDAN UTANDIĞINIZ ŞEYLERİ YAPIYORSANIZ ASIL SORUN BURADADIR"

AK Parti iktidar siyasetinin geldiği gibi kural koymaya çalışıyor. "Türkiye'de ne olursa olsun ben çoğalır o orada kalır diyor. Eğer sen çıkarsan konuşursan, beni şikayet ettin diye de şikayet ederim" diyor. O iş o kadar kolay değil, Nereden bu yoğurdun bolluğu? Erdoğan'a sevap olan, başkasına neden günah olsun. Ona helal olan başkasına neden haram olsun. Türkiye'de çocukların başlama sorunu vardı. Avrupa İnsan Hakları'nda dava açtınız. O gün bende karşınızda olamadım. O gün orada siz Türkiye hakkında konuşuyor bu şikayet değil, AKP'ye kapanma durumu olmuş, dört kişilik heyet yapmış, dünya başkenletini geziyor bu şikayet değil, 15 Temmuz olmuş, sizi bilir gelin birlikte bu darbeyi anlatalım" diyor, darbeye uğrayan kendi lokasyonunu tamamlamak dünaydan dayanuşma bekliyor, darbeyi kendi yapınca bunu anlatmayın diyor. Vallahi de anlatacağım, bir adım geri durmayacağım. Haksızlığı yapan kendisi olunca susun diyor, susmayacağız konuşacağız. Esas sorun nedir biliyor musunuz? Sorun Brüksel'de Avrupa'nın içinde olanları konuşmak değil, Avrupa'nın başkentinde 60 yıl önce tam üyesi olmak yerde Brüksel'de söylenmesinden utanıyorsanız, utanılacak işler yapıyorsanız asıl sorun buradadır.

ÖZEL'DEN ERDOĞAN'A: YÜZLERİNE BAKAMAYACAĞIN İŞLERİ YAPMAYACAKSIN

Erdoğan'a burada üye. Avrupa'nın parçasıyız, Avrupa Birliği'ni hedefleyeceksen, ne bu işler yapacaksın, ne yapıyorsan da dönen Avrupa'nın gözünün içine bakacaksın. Ben öyle yapıyorum kardeşim. Yüzlere bakamayacağın işi yapacaksın, yaptıysan da gözünden kimseden kaçamazsın. Esas sorun bu kadar sorunlu işler yapmaktır. Bunu hepimiz gösterdik. Biz herkesin evinde dışarıda da Türkiye'nin çıkarlarını savunmaktan kaçmayız. Yurtta çıktığımızda Türkiye'nin partisiyiz. Ama karşımızdaki iktidar sadece kendi çıkarlarını koruyan, kendi çıkarları için Türkiye'nin tüm çıkarlarını kenara bırakabilen, bu nedenle de her türlü müzakereyi kendi iktidarını sürdüren üzerinden yapan bir iktidardır.

"AK PARTİ İKTİDARI ARTIK TRUMP'A ÇALIŞMAYA BAŞLADI"

Bu yapılan darbenin millete, ekonomiye, kalkınmaya bir listesi var mı? Yoska Erdoğan yanlış yoldadır. Türkiye'nin engelleridir. Kendi iktidar için müzakerelerdedir. Türkiye'nin tarafında olan parti Cumhuriyet Halk Partisi'dir, Türkiye'nin zenginleşmesini, gençlerin iş bulmasını isteyen ve Türkiye'nin tarafında olan parti CHP'dir Kurulduğu günden beri CHP'dir; Türkiye'nin birinci partisidir. Türkiye'nin kendi çıakrlarına çalışan her şey bir yana, yandaşının çıakrına çalışan sadece zenginlere çalışan AK Parti iktidarı artık Trump'a çalışmaya başladı. Ülkesinde bulamadığı meşruiyeti, Avrupa'da bulamadığı meşruiyeti, Beyaz Saray'da oval arar oldu. Ülkesinin güçlerini kaybetti, milletinin kaybettiği güçlere karşı Trump'a katıldı. Ülkesinin her şeyiyle ilgili açıklaması gündeme getirildi. Masada 300 tane boeing uçağı, Türkiye'nin pahalıya yakacak alması da masada, ne yazık ki değişen en büyük zenginliğimiz, nadir unsurlarımız de Trump ile müzakere masasında.

Bir tarafta ülkenin en nadir unsurlarını Trump'a peşkeş edenler, diğer tarafta kendi canından gelişmiş ülkenin menfaatini düşünenler. Biz olduğumuz yerde dimdik duruyoruz. Biz Türkiye ittifakıyız. Türkiye'nin çıakrlarını savunuyoruz. Bugün burada sadece sol demokratlar yok. Muhafazakar, liberaller, sağcılar tüm demokratlar burada. Çünkü demokratlar bilir ki, demokrasi varsa her sorun halledilir. Demokrasi giderse, sandık giderse her şey felaket olur. Bunu en iyi bilenler sizlersiniz.

Bir destek tasarrufu sağlamadığı itibarı ve yoksulluk vaat eden insanlarla Erdoğan, bir destek onun uçan sarayına en pahalı limuzin arabalarına değil, ülkenin demokrasisine talip olan bizler varız. Ve olsun ki biz kazanacağız, biz kazanacağız!

Muhhalefetteyken bile, yurt dışı tüm temaslarımızda, KKTC'nin, Filistin'in, AZerbaycan'ın çıakrlarını savunuyoruz. Bunu kimseden çekinmeden savunuyoruz. Biz bunu kimseden icazetle değil, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurudğu partiden cesaretle yapıyoruz.
Siz, çok sağlıklı yaşıyorsunuz ki, Avrupa'dan bakınca Türkiye'de olup bitiyori anlaşılabiliyor ok kolay değil. Türkiye'de 23 yıllık bir AKP iktidarı var. Bu parti tam 23 yıl sonra ilk kez bir seçim kaybetti. Seçimde yüzde 38 oy aldı, belediyelerin yüzde 65'ini kazandı. Bugüne kadar demokrasi diyen Erdoğan, demokrasi treninden o istasyonda indi. O gün günümüzde artık sandıktan değil başka şeyler medet umduğu için Türkiye'de demokrasiyi askıya almaya çalışıyor. Halkın tercihine saygı duymadı.

"EKREM İMAMOĞLU'NUN TEK SUÇU ERDOĞAN'I YENMEKTİR"

Önce belediye başkanlarımızı, bakanlarına "bunları silkeleyin" diyerek, paralarını keserek, geçmişteki birikmişleri tek seferde CHP'den tahsil ederek, hizmeti aksatmaya çalıştı. Baktı ki; Yeterli olmuyor bu sefer Cumhurbaşkanı adayımızın diplomasını 31 yıl sonra iptal etti. Bu diploma, 31 yıl boyunca kullanılan sıkıntı yok, İmamoğlu'nun sınıf arkadaşlarından bir tanesi ülkenin en önemli işletme fakültesinin dekanı, sıkıntı yok, ne zmaan ki Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı Adayı diplomasını iptal ediyor ki karşı karşıya aday oluyor. Diplomayı veren arıza dahi iptal edemiyor, yetkisiz bir kuruldan diplomayı iptal ettiriyorlar. Bunun Almanca'ya, Fransızca'ya tercümesi yok. Bunu uzun bir şekilde anlatmak lazım, bunu iyi anlamak lazım. Ekrem İmamoğlu'nun tek suçu Erdoğan'ı yenmektir. O nedenle diploması iptal edilerek anlatılması gerekir.
Bu diploma işi henüz yapılmadığı gibi, bundan 206 gün önce 1 ay içinde bütün olabilecekler dedikleri ancak 7 yerde bir kanıt ortaya koyamadan gruplarını hapse attılar. Sonra da dönüşte dünya yosluzluk algısı yapıyorlar. Öncelikle 7 yılda tek bir kanıt olmadığı gibi, söylediği her şeyi kendi içinde çürüttüğünü, artık bizim de bir iddianame beklediğimizi anlatmamız gerekiyor.

"ZENGİN DAHA ZENGİN OLSUN, FAKİRLER SÜRÜNSÜN DİYEN ERDOĞAN'I İSTİYOR"

Recep Tayyip Erdoğan, İBBB Başkanı iken, rüşvetle, irtikapla, ihaleye fesat karıştırmakla, terör programlarına destek vermekle suçlandı ancak bir gün evde polis başarısız oldu, bir gün cezaevinde yatmadı. Ancak Erdoğan kendisi yapılmayanı, seçilen belediye başkanının evinde polis yollayıp tutuklayarak, onu millete hizmetten uzak tutarak, 7 burada iddianame hazırlayarak, şimdi görünüyor ki ona rakip olup onu yenecek birine engel olmak istiyor. ANcak yapma işi sadece Ekrem Başkan'a veya partisine kötülük değil, buhün Brüksel'de dolaşan milletvekillerimiz bakıyor ki, Belçika'daki asgari ücret Türkiye'deki asgari ücretten 4 kat, emekli maaşı da Türkiye'deki maaştan 4 kat fazla. Türkiye'deki asgari ücret 30 kg kıyma alırken, Belçika'daki asgari ücret, 128 kg kıyma alabiliyor. Biz Ekrem Başkan, ben, Mansur Başkan ve CHP; Erdoğan'ın lüks arabalarına, çiftçinin sarayına değil, Türkiye'deki emekçinin kursağından ekmeği artırmaya, asgari ücreti, emekli maaşını artırmaya, zayıflığı yönetmeye değil kökten yok etmeye ve içmişiz.
Zenginler daha zengin olsun isteyenler Erdoğan'ı istiyor. Fakirler sürünmek isteyenler ERdoğan'ı istiyor. Bu mileltin eşitliğini, kardeşliğini, hep birlikte kazanalım, hakça eşitçe paylaşalım diyenler Ekrem İmamoğlu'nu ve CHP'yi istiyor. Bu kavga zenginle fakir arasındadır. Bu kavga zulmedenle, şehitlerin görülenleri vardır. Bu kavga partiler arasında değil, sınıflar arasındadır. Vicdanı olanlar, bu mücadelede İmamoğlu'na ve CHP'ye sahip çıkıp davet edecekler.

ÖZGÜR ÖZEL'DEN AB SÖZÜ

Avrupa'daki ekonomik siyasetten uzak durursa, Türkiye'de konselreri iptal edenler, sanatçı sabahları altıda evlerinden alanlar, sözde uykuturucu kontrolü yaparak onların önünde küçük düşürenler, gençlerin arzuladıkları bir ülke yerine, bir Ortdaoğu ülkesine çevrilenlerin yolu geliyor. Özellikle gençlere çağrıda bulunuyorum. Sandıktan ve siyasetten uzak durmayın. Bizler Sirkeci'den kalkan o gurbetçi treniyle gidenlerle hasreti bitireceğiz. Ve olsun ki CHP iktidarında Avrupa Birliği'nde buluşacağız hep birlikte başaracağız.

TELE1

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Mansur Yavaş'ın kampanyasına 48 saatte rekor bağış! İmamoğlu'na diploma soruşturmasında çarpıcı gelişme: Dekan baskılara dayanamadı istifa etti Meclis'te koronavirüs alarmı sürüyor! 2 personel tedaviye alındı! ‘Ahmak’a ceza verenler bu sözlere ne diyecek?