Habertürk yazarı Sevilay Yılman da Andımız tartışmalarına katıldı.
Sevilay Yılman, bugünkü "Madem Türk’üm ve doğruyum! O zaman gerçeği söyleyeyim!" başlıklı yazısında Andımız'ı işkence olarak gördüğünü söyledi
Yılman'ın bugünkü yazısından ilgili bölüm şöyle:
Danıştay’ın, “Andımız” ile ilgili kararı epeyce tartışıldı ve tartışılmaya da devam ediyor.
Kararın kamuoyuna yansıdığı gün çok eski, geride kalmış bir polemik gördüğüm için aslında bu konuya girmeyi dahi düşünmüyordum ama konu öyle büyüdü ve o kadar farklı bir noktaya evrildi ki… Bendenizin de bayat gördüğü bu konuyla alakalı görüş belirtmesi elzem oldu artık!
Aslında görüşüm genel dünya görüşüme bakıldığında aşağı yukarı tahmin edilebilir.
Ama yine de yazayım…
Bırakın demokratik olup olmaması hususunu, insani olarak bile kesinlikle kabul edilir bulmuyorum.
Bilmiyorum kaç yıl, kaç milyon defa bu Andımız denilen şeyi okudum öğrenciyken ama yemin ediyorum o okuduğum zamanlarda da pek haz etmiyordum.
İşkence gibi geliyordu.
Her okul sabahı, sınıfa girmeden önce ciyak ciyak; “Türk’üm doğruyum çalışkanım…“ diyerek bağırtıldığım o anlar aklıma geliyor ve nasıl bir militarist ruhla okutturulmuş, daha doğrusu okumamız dayatılmış ise yemin ediyorum afakanlar basıyor.
Bu arada yanlış anlaşılmamak adına bir noktanın altını da kalın kalın çizeyim…
Malatyalı ve Alevi olduğum için çoğu insan benim de Kürt olduğumu filan düşünür ama değilim. Aksine özbeöz Türk olduğum söylenir. Hem baba tarafından, hem de ana tarafından. Gerçi annemin babası dedem İranlıdır ama o rahmetli dedem de; “Biz de Horasan’dan Tebriz’e gelmiş Türklerdeniz” filan dermiş hep!
Dolayısıyla bu satırları kanında gram başka bir soy taşımayan bir Türk olarak yazıyorum.
Şunu diyeceğim; Türklüğüm, utandığım, yadsıdığım, yadırgadığım bir tarafım elbette değil. Seviyorum ben Türk olmayı ama kimse kusura bakmasın Türklüğüm beni farklı kıldığını düşündüğüm bir özelliğim de değil!
Tamam Türk’üm ama ondan önce insanım ben!
O yüzden de, bırakın demokrasi ya da insan hakları çerçevesinden filan bakmayı sade bir insan olarak bakıyorum ve diyorum ki; “İnsani değil kardeşim!”
Bizim dönemimizde şartlar anormaldi maalesef ve dayatmacılık görmeme rağmen korkumdan itiraz edemedim ve papağan gibi tekrarlayıp durdum Andımızı eyvallah da, bundan sonrakiler bunu niye yaşasın ki!
Niye, neden dayatmacılığın dibi olan bir şey çocuklarımıza okutturulsun!
Ayrıca… Ben bir Türk olarak Andımıza böyle bir anlayışla yaklaşıyor ve hazzetmiyor isem bir başka ırktan olan insan ne yapsın?
http://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/andimizdenilenseyiskencegibigeliyorduh112977.html