Yerel seçimlerin üzerinden bir haftayı aşkın bir süre geçmesine rağmen oy sayımları devam ederken AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Binali Yıldırım, düzenlediği basın toplantısı ile sürece ilişkin açıklamada bulundu.
Henüz kesinleşmeyen sonuçlara göre seçimi önde tamamlayan rakibi Ekrem İmamoğlu'nun 'Seçimi kazandık, verin mazbatayı' sözlerini eleştirdi.
Yıldırım, seçimde şaibe olduğu iddialarını gündeme getirirken konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Seçim esnasında seçim tamamlandıktan sonra ortaya çıkan anormallikler, şaibeler, yolsuzluklar gibi anormalliklerin de gündeme geldiğini hep beraber gördük. Bu seçimleri ikiye ayırmalı. Biri seçim günü yapılanlar, idari işlemler; ikincisi sonrasında seçim sonuçlarına yönelik itirazların değerlendirildiği yargısal süre. Yargısal süreç devam ediyor. Burada gerek Ak Parti, gerek CHP ve MHP, çeşitli yerlerde itirazlarda bulundu.
"2019 yılı seçimlerine yani 31 Aralık’a geldiğimizde toplam 522 itiraz var. 485’i itiraz görmüş, 13’ü kabul edilmiş. 24’ü de kısmen kabul edilmiş.
"Şu anki durum itiraz sürecinde, itirazlar sonucu geldiğimiz nokta nedir Abdullah Bey. Hemen söyleyin de; ...
"Maltepe ile beraber 22. Maddesi gereğince kamuoyunda farklı bir algılama var, 2. Fıkra çok açık. BB başkanlığının belirlenebilmesi için 39 ilçenin tamamında ilçe seçim birleştirme tutanaklarının tamamının il seçim kuruluna gelmesi gerekiyor. Şu anda Maltepe ilçemizde sayım devam ettiği için tutanak henüz gelmemiştir. İstanbul da tutanağını hazırlayamadığı için mazbata denen tutanak açıklanamıyor."
"İlk itiraz seçimlere 1946’da olmuştur.46 seçimlerine de CHP itirazı yapmıştır. İtiraz kültürü CHP’ye yabancı değildir. İtirazlara tahammülsüzlük anlaşılır değildir. Biz vatandaşlarımızın verdiği oyun sandıkta iç edilmesinin önüne geçmeye çalışıyoruz.
"Neden aradaki fark benim lehime artmaktadır? Bu sorunun cevabını bekliyorum.
"Oylar sandıkta iç edilmiştir. Bizim oylarımız karşı adaya yazılmıştır. Bu güne kadar oyların sadece yüzde 10’u sayılabilmiştir. Biz eminiz ki bu ayların tamamı sayılabilmiş olsaydı. CHP buna rıza gösterseydi mutlaka bu seçimin sonucu böyle olmayacaktı. Bu fark kapanacak ve tersine dönecekti. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.Seçimin bu tarza dönüşmüş olması tatsız bir şey. İstanbul'u yönetecek kişinin şaibeler ve sakatlanmış seç.i,m sonuçlarıyla başkan olması doğrusu pek hoş olmaz. Başkanın güçlü bir şekilde görev yapması ve beklenen hizmetleri yerine getirmesi bütün İstanbullunun arzusudur.
"Maltepe'deki sayım da tamamlandığında bu süreçler tamamen bitmiş olacak. Böylece YSK bir karar varmış olacak. Yani ben bu noktada şunu doğrusu anlayabilmiş değilim. Bir tahammülsüzlük var ortada. 'Seçimi kazandık, verin mazbatayı.' Yahu kardeşim seçimi kazandığın kararını sen mi vereceksin? Bugün böyle verilmiş bir karar var mı? Belediye Başkanıyım diye kart bastırırsan, Anıtkabir defterine bu unvanla imza atarsan, sokakta dolaşıp mitingler yaparsan, YSK'nın vereceği kararı etkilemekten başka ne iş yaparsın? Karar vericileri etkilemek mümkün değildir. Hakimler hukuka göre karar verir, kararlarıyla konuşur. Hepimize düşen sonucu sukûnetle beklemektir.
"Dış ülkelere mesajlar göndermek, Türkiye'ye baskı yapmasını sağlamak bunlar bizim milletimizin canını sıkmaktır Türkiye'yi dünyaya şikâyet etmek Türk demokrasisine yapılabilecek en büyük kötülüktür. Ben değerli rakibimi bu gibi tecrübesi davranışlara son vermesini ve sukûnetle beklemesini bir kez daha tavsiye ediyorum.
"Büyükçekmece'de ne olduğunu tam İstanbullu halkı ne olduğunu anlayamadı."
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/binaliyildirimkendisozleriniunuttuimamoglunuelestirdi230577h.htm