Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kadın muhtarlarla buluştuğu programda yaptığı konuşmada hekimlere yönelik “Varsın gidiyorlarsa gitsinler” açıklamasına tepkiler büyüyor.
AİLEMDEN BAŞKA KİMSEYE BORÇLU DEĞİLİM
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sosyal medya üzerinden gösterilen tepkilerin bazıları şöyle:
Prof. Dr. Mustafa Cankurtaran: İşçi çocuğuyum. Ailenin inanılmaz fedakarlıkları ve olağanüstü çalışmamla okudum. Devletin verdiği krediyi fazlasıyla ödedim. Binlerce doktorun yetişmesine katkı verdim. Yüzbinlerce hastaya baktım. Ailemden ve hocalarımdan başka kimseye borçlu değilim. Mesleğimi seviyorum.
İNŞAATLARDA ÇALIŞARAK OKUDUM
Mehmet Can Taşkın: Ben Tıp 4'e kadar inşaatlarda çalışarak okudum. Devletin bana verdiği bursu ise faizi ile iade ettim. Benim kimseye borcum yok. Bana borçlu olan var ve ben bu hakkımı istiyorum. Gitmiyorum buradayım. Gidecek olan hekimler değil.
Prof. Dr. Güner Sönmez: Sağlık Bakanlığı 6572 yaş arası emekli doktorları yeniden istihdam etmek için Resmi Gazete’de ilan verdi. Biz, “Hekimler gidiyor, yakında doktorsuz kalacağız” dediğimizde inanmayanlar vardı. Mesele emeklileri yeniden atamak değil; elimizdekileri kaçırmamak. Umarım anlaşılır.
HAKKIMI ARAMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİM
Dr. Özlem Sezen: Hiç bir yere gitmiyorum, “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyen Ata’mın izinde, hakkımı aramaktan da asla vazgeçmeyeceğim…
25 BİN LİRALIK KREDİYİ 40 BİN TL OLARAK ÖDEDİM
Op. Dr. Ayşe Baştemur: Bizi kimse babasının hayrına okutmadı, okurken aldığım 25 bin TL krediyi 40 bin TL olarak ödedim. 11 yıllık hekimim her ay maaşımdan 1300 TL vergi kesiliyor, asistanken tuttuğum 15 nöbetin sadece 7'sinin ücreti ödendi yıllarca, Allah'a havale ediyorum.
GaziantepKilis Tabip Odası: Biz topluma adanmış bir mesleğin onurlu üyeleri olarak buradaydık. Buradayız, burada kalacağız.
Adıyaman Tabip Odası: Biz bir yere gitmiyoruz. Bize saygı duyanlara hizmet etmeye, bizden nefret edenlerle mücadele etmeye devam edeceğiz.
Şanlıurfa Tabip Odası: Bizler bu ülkede mesleğimizi onurumuzla yapmaya devam edeceğiz. Haklarımızı alıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.
ÇOCUKLARIMI DOKTOR YAPMAK İÇİN MAYDANOZ SATTIM
Mahmut Yılmaz Çeken (emekli şoför): Benim çocuklarımı kimse bedava okutmadı. Ben çocuklarımı doktor yapmak için maaş yetmedi, pazarlarda maydanoz sattım, sanayilerde ve inşaatlarda amelelik yaptım, saat 5’de mesaiden çıktım gece saat 24’e kadar şoförlük yaptım bu şekilde okuttum. Bu böyle biline…
BU ÜLKE BENİM
Prof. Dr. Bengi Başer: Bir hekim olarak, bugünden sonra, dedelerimin kanlarıyla alınan bu topraklardan gitmek kelimesini asla ağzıma almayacağım. İnadına burada ve görevimin başındayım. Bu ülke benim!
UMUTLARIMIZI TÜKETEN BİR AÇIKLAMA
Prof. Dr. Kayıhan Pala: Hekimler #cangüvencesi, #işgüvencesi,#gelirgüvencesi ve #meslekibağımsızlık istiyor. Hayatta kalma mücadelesi veriyor. Hak ettikleri refah düzeyini talep ediyor. Hiç bir yere gitmiyoruz, gitmeyeceğiz.
Manisa Tabip Odası Başkanı Şahut Duran: Bu açıklama sağlık çalışanlarının daha çok motivasyonunu bozacak. Ayrılışların artmasına sebep olacak. Deneyimli hekimleri daha da çok uzaklaşmasına sebep olacak. Umutlarımızı tüketen bir açıklama oldu.
SOĞUK ODADA DERS ÇALIŞARAK MEZUN OLDUM
Çağla Seven: Gemi kaynak işçisi babanın 4 çocuğundan biriyim, küçücük gecekonduda 8 kişi yaşadık. Buna rağmen ülkenin en iyi tıp fakültelerinden birini kazandığımda KYK bursu karşılıksız çıkmadı, hâlâ geri ödüyorum. Soğuk bir odada ders çalışarak mezun oldum. Tüm sülalesi bu halkın sırtından geçinenler kalkmış “bu devlet sizi okuttu, borcunuz var” diyor. Sizlerin bana bir yaşam, bir gençlik, kocaman bir umut borcunuz var…
KİMSE KAPIYI GÖSTEREMEZ
Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası: Bizler ailelerinin yıllarca didinip, dişinden tırnağından artırarak okuttuğu onurlu ve gururlu Türk hekimleriyiz. Ülkesini kimse bizden daha fazla sevemez, kimse kapıyı gösteremez. Hakkımızla kazandığımız mesleğimizi, insanca sürdürmek istiyoruz. Bütün fedakarlıklarımızın görmezden gelinip, ülkesini seven hekimler hakkında topluma hedef gösterici dil kullanılması kabul edilemez. İyileşme beklerken karşılaştığımız üslup bardağı taşırmaktadır.
HAKKIM HARAM, ZEHİR, ZIKKIM OLSUN
Op. Dr. Burhan Şaban: Beni devlet okutmadı. Hem okudum hem çalıştım. Çoğu siyasi ve iş adamından fazla vergi de veriyorum. Hakkım haram, zehir, zıkkım olsun…
Dr. Mehmet Ali Eryazgan: Yıllardır şehrimdeki tek göğüs cerrahıyım ve ben ay boyu gece gündüz çalışıyorum. Nasıl ki bugüne kadar hiç bir hastaya ‘ben bakmıyorum başka şehre de gidersen git’ demediysem siz de bana ‘gidersen git demeyin’, haklarımı verin.
Op. Dr. Turhan Çömez (Erdoğan’ın eski doktoru): Orduyu nasıl yedek subaylarla yönetemezseniz, sağlık sistemini de genç, deneyimsiz yeni mezun hekimlerle yönetemezsiniz. Üstelik bu hekimlerin birçoğu yurtdışına gitme hayali kurmuşken, bununla ilgili planlar yaparken…
– Öte yandan, küstürerek ve darıltarak yurtdışına kaçırdınız binlerce hekime bel bağlamak da çok gerçekçi bir yaklaşım değil. Çünkü bu hekimlerin önemli bir kısmı, çok zor şartlardan geçerek, çok ağır sınavlardan geçerek yurtdışında yeniden kariyerlerine başlamış. Onlarla sağlık sistemini rehabilite etme çabası da ne yazık ki bugün için gerçekçi değil. Bu itibarla, sağlık sisteminin rehabilitasyonu için tecrübe, deneyim, birikim ve vizyon gerekli. Bunun için de ‘nereye giderlerse gitsinler. Ben gençlerle bu işi çözerim’ yerine, gelin bir masa etrafında oturalım, neyse probleminiz doğru, rasyonel, gerçekçi ve uzun vadeli çözümler bulalım.
ADD GENEL BAŞKANI BOZKURT: YAZIK!
Bir doktor olarak 49 yıl boyunca askeri, devlet ve özel hastanelerde çalıştığını söyleyen Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, “Bir gün ‘Giderlerse gitsinler, yeni mezunları istihdam ederiz’ deneceği hiç aklıma gelmezdi. Hem de muhtaç olduğunda en deneyimli doktoru arayanlarca, yazık!” dedi.
CUMHURBAŞKANI BOŞ KONUŞUYOR
CHP Gaziantep Milletvekili Op. Dr. Bayram Yılmazkaya, “Cumhurbaşkanı yurt dışından gelmek isteyenlerle sağlık hizmeti verileceğini söylüyor. Bir çağırsın bakalım kaç tane hekim dönmek isteyecek? Asistan hekimlerle işin yürüyeceğini sanıyor. Böyle bir saçma düşünce olur mu? Herhalde kendisini memleketin tek sahibi zannediyor” ifadeleriyle tepki gösterdi.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, dün kadın muhtarlarla buluştuğu programda konuştu.
– Bir şey daha çıktı. Hastanelerde şöyle, böyle oluyor vs. Hatalarımız olabilir. Bu devasa şehir hastanelerini yapanlar kimdi? Adeta ülkemizde şu anda hastanesi olmayan ilimiz, ilçemiz var mı? Bunları bizzat takip eden birisiyim.
– Doktorlar az para aldıkları için ayrılıyorlarmış. Samimi konuşuyorum. Dost acı ama gerçeği söyler. Bu hastaneleri inşa eden biziz, doktorları okutan, bu devlet değil mi? Bu devlet sizi okuttu, yetiştirdi, en çok maliyeti yüksek olan da sağlıktır.
– Şimdi az para veriyormuş. Sordum, en az alan 89 bin en yüksek 25 bin civarında. Buna rağmen özel sektör çok daha büyük verdiği için kaçıyorlarmış. Açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı buralarda istihdam eder buralarda yola devam ederiz. Gerekirse yurt dışından dönmek isteyenleri süratle dahil eder ülkemizi istihdam ederiz.
Sözcü